KAYDIR

Rükün Nedir?

Rükün Nedir

Rükün, bir bütünü var eden ana unsurlardan her biri anlamına gelir. Bir yapının ayakta durmasını sağlayan kolonlar nasıl vazgeçilmezse, rükün de ait olduğu sistem için aynı derecede temel bir işleve sahiptir. Dini literatürde ise rükün; ibadetlerin geçerli olabilmesi için mutlaka yerine getirilmesi gereken farz unsurları ifade eder.

Kelime anlamı itibarıyla rükün;

  • Direk,
  • Sütun,
  • Dayanak noktası,
  • Temel prensip
    gibi anlamlara karşılık gelir. Bu yönüyle rükün, şekli tamamlayan bir detay değil; varlığı mümkün kılan ana taşıyıcıdır.

Rükün Kavramının Dini Hayattaki Yeri

Dini hayat, yalnızca bireysel niyetlerden değil; bu niyetleri somutlaştıran fiillerden oluşur. İşte rükünler, inancın fiile dönüşmüş hâlidir. Farzların muhafazası, dini yapının sağlamlığını belirler. Bu nedenle rükünler, sadece yapılması gereken görevler değil; imanın korunma alanlarıdır. Sünnet bilinciyle yaşanan bir dini hayat, farzların ihmal edilmesini engelleyen güçlü bir kalkana benzer. Çünkü alışkanlık hâline gelen ibadet disiplini, insanı zamanla asli sorumluluklarından kopmaktan muhafaza eder. Bu sebeple manevi zayıflamanın ilk adımı genellikle rükünlerin değil, onların etrafındaki hassasiyetin kaybolmasıyla başlar.

Hac İbadetinde Rükünlerin Hikmeti

Hac ibadetinde yer alan rükünler, yalnızca belirli mekânlarda yapılan ritüeller değildir. Her biri, insanlık tarihine kazınmış derin bir hatırayı ve güçlü bir kulluk bilincini temsil eder. Safâ ve Merve arasında yapılan gidiş geliş, susuzlukla imtihan edilen bir annenin teslimiyetini ve tevekkülünü sembolize eder. Bu yürüyüş, çaresizlik içindeki bir kulun Rabbine yönelişini hatırlatır. İşte bu yüzden bu fiil, hac ibadetinin vazgeçilmez rükünleri arasında yer alır. Çünkü burada yalnızca bedensel bir hareket değil; sabır, umut ve ilahi güven yeniden yaşanır.

Hac ibadetinin tüm rükünleri bir arada değerlendirildiğinde, hedefin sadece geçmişi anmak olmadığı açıkça görülür. Asıl amaç; insanın kendisiyle yüzleşmesi, dünyevi unvanlardan sıyrılması ve Allah karşısında eşit bir kul olduğunu idrak etmesidir.

İhramla birlikte kişi; statüsünü, makamını ve sahip olduklarını geride bırakır. Sade bir hâlde, başı açık ve yalın ayak dolaşmak; kulun faniliğini hatırlamasıdır. Bu durum, adeta mahşer gününün bir provası gibidir. İnsan, tüm güvencelerinden arınmış şekilde yalnızca Rabbine yönelir.

Bu yönüyle rükünler;

  • Hatırlatır,
  • Terbiye eder,
  • Arındırır
    ve kulluğun özüne yeniden bağlar.

Leave a Comment

Müşteri temsilcimize soru sormak için tıklayın 444 70 50